Neandros Adası Hayalet Ağları Geri Dönüşüm ve Koruma

Proje Adı: Neandros Adası Hayalet Ağları Geri Dönüşüm ve Koruma 

Proje No : TUR/SGP/OP6/Y3/STAR/BD/19/14

Kurum:Adalar Denizle Yaşam ve Spor Kulübü Derneği

Ortaklar :İstanbul Üniversitesi / Deniz Bilimleri Fakültesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu İstanbul Üniversitesi / Deniz Bilimleri Fakültesi Doç. Dr. Didem Göktürk İstanbul Üniversitesi / Doç. Dr. Tomris Deniz, İstanbul Üniversitesi / İstanbul Prens Adaları Çevresindeki Hayalet Avcılık Sorunu ve Denizel Ekosisteme Etkisi” başlıklı Lisans programı bitirme tezi öğrencisi M. Burak Karlıova Sufod / Su altı fotoğraf ve video görüntülemecileri derneği WWF-TÜRKİYE TÜDAV Tarım ve Orman Bakanlığı/ Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Tarım ve Orman Bakanlığı / Adalar İlçe Müdürlüğü

Koordinatör İletişim : +90 0216 351 83 51

Uygulama Tarihi : 2019 - 2020

Marmara Denizi sahip olduğu farklı oşinografik ve ekolojik özellikler ve jeomorfolojik yapısıyla oldukça özel bir iç denizdir. Kendileri de birer yarı kapalı deniz olan Karadeniz ve Akdeniz’i iki dar boğazla birbirine bağlarken, her ikisinden de özellikler taşır. Marmara Denizi biyolojik çeşitliliği her iki denizden de izler taşır ve Karadeniz ve Akdeniz arasında bir göç yolu oluşturur. Özellikle ekonomik öneme sahip pelajik türlerin barınma, beslenme ve yumurtlama alanlarını oluşturması açısından önemlidir. Marmara Denizi, Çanakkale ve İstanbul Boğazları ile birlikte Ege Denizi ve Karadeniz arasında biyolojik koridor, bariyer ve aklimizasyon görevi görür. Yapılan akademik çalışmalar Prens Adaları çevresinde bazı mercan türlerinin yoğun topluluklar oluşturduğunu belirlemiştir. Bu türlerden bazıları, Akdeniz’e endemiktir. Özellikle 2 tür vardır ki, bunlar derin deniz türleridir. (Paramuricea macrospina ve Spinimuricea klavereni); ikisi de en sığ 50 m derinlikte görülmeye başlanır ve genellikle 50 m’den daha derin bölgelerde ender ve seyrek görülürler. Marmara Denizi’nde 20 metrelerden itibaren bu türler göreceli yaygın ve sık topluluklar halinde görülmeye başlanır. Bu toplulukların yanı sıra, Akdeniz için daha tipik türlerden oluşan topluluklar da vardır. Bu türlerden Eunicella cavolini mercanı (çalı mercanı), Batı Akdeniz kıyılarında yoğun topluluklar oluşturur ve bu topluluklara son derece değer verilir. Bu türün topluluklarına Doğu Akdeniz’de fazla rastlanmaz.

Yassıada ve Sivriada’da metrekarede 10’dan fazla çalı mercanı bulunmaktadır. Bu durum hem ülkemiz, hem de Doğu Akdeniz için özel bir durumdur. Gorgon ve yumuşak mercanlar yavaş büyüyen uzun ömürlü canlılardır. Ekosistemin işleyişi üzerinde önemli etkileri vardır. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki Prens Adaları çevresi Marmara Denizi’ndeki mercan ve gorgon topluluklarının birçok türnü barındırır ve bu türlerin burada habitat oluşturduğu ve yumurtlama alanı sağladığı görülmüştür. Bugün Marmara Denizi, kıyı baskıları, deniz ulaşımı, oksijensizlik gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır ve acil önlemler alınması gerekmektedir. Nüfusun yaklaşık %26’sı, sanayinin %50’si, liman faaliyetlerinin %47’si Marmara’dadır. Yapılan araştırmaların sonuçları Marmara Denizi’nde tür çeşitliliğinin azaldığını göstermektedir. Mercan ve gorgonlar, suda askıda bulunan besin parçacıklarını ve mikroskobik canlıları süzerek beslenirler. Su kolonunda aşırı miktarda kum, çamur ve balçık bulunması durumunda, poliplerin üzeri örtülür ve tıkanır. Canlının beslenme ve nefes alma faaliyetleri durur ve bir süre sonra dokularını kaybederek ölür. Balıkçı Adası ve Yassıada’da bulunan mercan topluluklarında örtülme ve tıkanmanın başladığı ve birçok Spinimuricea klavereni mercanının öldüğü belirlenmiştir. 2015 yılında mercanların yaklaşık %50’si öldü, %24’ü hasta ve %26’sı iyi durumdadır.